“Bir zamanlar attığın o tweet, şimdi mezar taşın gibi duruyor.” Sessizliğin İçinde Bir Bildirim Sesi…
Telefon ekranınıza bir bildirim düşüyor:
“Bugün Ahmet’in ölümünün 1. yılı… Onu unutmadık.”
Bir anda bir zamanlar hayatta olan, belki güldüğünüz, belki tartıştığınız birinin profiline yöneliyorsunuz. Hâlâ orada. Profil fotoğrafı, paylaşımları, doğum günü kutlamaları…
Ama kendisi yok.
İşte bu noktada devreye giriyor dijital yas: Modern dünyanın yeni bir yas biçimi. Ve çoğu zaman içinden çıkılması çok daha karmaşık.
Geleneksel Yas vs Dijital Yas
Eskiden insanlar sevdiklerini kaybettiklerinde sessizliğe çekilirdi. Şimdi ise kayıplarını paylaşmak için sosyal medyaya yöneliyorlar. Fotoğraflar, mektuplar, video kolajlar, “bir yıl geçti sensiz” yazıları…
Peki bu, iyileşmeyi mi kolaylaştırıyor, yoksa acıyı donduruyor mu?

Dijital Yasın Psikolojik Katmanları
Anlam Arayışı
Sosyal medyada yapılan paylaşımlar, aslında “Bu acının bir anlamı olmalı” arayışının bir yansımasıdır. İnsan zihni, travmatik bir olayı anlamlandırarak ruhsal bütünlüğünü korumaya çalışır.
Toplumsal Tanıklık
Kaybın sadece bireysel değil, toplumsal olarak da onaylanmasına ihtiyaç duyarız. Dijital ortamda yapılan anmalar, kişinin yalnız olmadığını hissettirir. Bu, psikolojik dayanıklılığı artırabilir.
Donmuş Yas
Ancak her şey bu kadar şefkatli değildir. Sosyal medyada sürekli kayıp kişiye dair içerik görmek, yasın doğal akışını kesintiye uğratabilir. Beyin, “o artık yok” gerçeğini içselleştirmekte zorlanır. Yas süreci donabilir. Kapanış yaşanamaz.

Dijital Mezarlıklar: Profil Sayfaları Ne Zaman Kapatılmalı?
Kimi insanlar sevdiklerinin profillerini bir anı defteri gibi yaşatırken, kimileri bunun iyileşmeyi geciktirdiğini düşünüyor.
Bu noktada önemli olan şu:
Danışan için neyin şifalı olduğu. Her yas süreci özeldir. Profili açık tutmak da kapatmak da doğrudur, eğer
birey, kendi ihtiyacına göre hareket ediyorsa.
Terapötik Açıdan Dijital Yasla Nasıl Çalışılır?
Danışanın Dijital Ritüellerini Anlamak:
Yas tutarken ne tür içerikler paylaşıyor? Bunlar ne sıklıkta?
Amaç: bastırmak mı, paylaşmak mı, bağ kurmak mı?
Gerçeklik Temasını Güçlendirmek:
Kayıp gerçeğiyle yüzleşmesi zorlaşıyorsa, danışanın “sanal bağ”ı fark etmesine
yardımcı olunabilir.
Ritüel Önerileri:
Örneğin dijital mektup yazmak, bir “veda paylaşımı” hazırlamak veya sembolik olarak bir hesabı birlikte kapatmak güçlü bir kapanış sağlayabilir.

Sonuç Yerine: Sessizlik De Bir Paylaşımdır
Sosyal medya, yas tutmayı daha görünür hale getirdi. Ama görünürlük, her zaman iyileşme anlamına gelmiyor.
Bazen en büyük yas, hiç paylaşılmayandır. Ve bazen de bir story’nin altına bırakılan kalp emojisi, aslında binlerce kelimelik bir mektubun yerini tutar.
Unutmayalım:
“Yas, sevileni kaybetmenin değil, bağ kurmanın devam edemeyişidir.” Ve bu bağ, bazen bir ekranda yaşamaya devam eder.
Psikolog Melike Reyyan Gürgen